9 Nisan 2019 Salı

Halka Hakaret İstemiyoruz

Halka Hakaret İstemiyoruz


2 Nisan 2019 Salı…
Yılardır, aylardır halka hakaret edenlere 29 Mart 2019 tarihinde bir şiir yazmıştım. Bugün yeniden düzenledim, ‘Şiir Bir Soluklanmadır’ adlı şiir sitemde yayınladım.

Aylardır hakaret ediyorsunuz
Biz halkız hakaret istemiyoruz
Siz bizi insandan saymıyor musunuz
Biz halkız hakaret istemiyoruz

Şeytan gibi ara yerde kalmayın
Küfretmeyi özgürlükten sanmayın
Aklınızı başınıza toplayın
Biz halkız hakaret istemiyoruz

Kimisi çöp ile eşdeğerliyor
Kimisi halkı öküz ediyor
Kimisi ise adiler diyor
Biz halkız hakaret istemiyoruz

Zehrinizi salıp salıp durmayın
Hakaret ederek kalpler kırmayın
Kendi kendinizi bir şey sanmayın
Biz halkız hakaret istemiyoruz

Aklınız fikriniz paradan yana
Yaptığınız yakışmıyor insana
Süleyman söylüyor söz anlayana
Biz halkız hakaret istemiyoruz


Hekimhan dergisi 6. Sayı, Ozan Der Başvuru Formu ve Anıya Benzer (1998-2007) günlük dosyamın çıktısını almak için diske kaydettim. Dikmen Caddesi'nde Bankalar Durağında belediye otobüsüne binip Kızılay'a gittim. Kızılay birinci durağında yürüyen merdivenden inip normal merdivene geldiğimde bir kadının çantasına yardım etmek istedim.
“Çok ağır, genç birisini çağıralım” dedi.
Çantayı tuttum inmeye başlarken, “Ben 66 yaşında genç değil miyim?” diye espri yaptım.
Güleç yüzü daha da güleçleşti kadının. “Ne bileyim? ‘Yaş 35 yolun yarısı’ derlerdi” dedi.
“İsterseniz Güven Park çıkışında da yardım edeyim” dedim.
“Yok, çok teşekkür ederim” dedi ve sağdaki iniş merdivenine yöneldi. Ben de batı çıkışta yarıya kadar yürüyen merdivenden, diğer yarısı birkaç gündür bozuk olduğu için normal merdiveni kullanarak Güven Parka çıktım.
Seçim gününden beri Güven Parkın orta yolunun parke taşlarının onarımı yapılıyordu. Onarılan bölümün çevresini ip gerilmiş, minibüs durağına çıkan merdivenin önünde de üç kişi çalışıyordu.
Çiçek satan adama, “On sekiz yıldır Ankara'dayım, bu taşlar hep lakkır lukkur ediyor. Hele de Kumrular Caddesi'nde hemen her gün yedi yıl gidip geldim, aynı durumdaydı. Nasıl akıllarına gelmişse seçim günü onarmaya başlamışlar, fotoğrafını çekeceğim” dedim.
Adam, “Hele de yağmur yağdığı günlerde çok kötü oluyor” dedi. İple çevrili yerin fotoğrafını çektim, Kumrular Caddesi'nin başında ikinci binada bulunan Hekimhanlılar Derneği’ne gittim. Hekimhanlılar Derneği 30 yıla yakın bir zamandır Kumrular Caddesi'nde. Yani Ankara'da en merkezi bir yerde…
2001 yılında Ankara'ya geldik, bir yıl Eryaman'da oturduk, Maltepe Savaş sokağa geldik, burada yedi yıl oturduk ve hemen her gün Kumrular Caddesini adımladım Kızılay'a gelirken. On yıldır da Dikmen'de oturuyoruz ama yine de her gün Kumrular Caddesi'nde bulunan Hekimhanlılar Derneğine uğruyorum.
Savaş Sokakta otururken caddenin oynamış, bazı yerlerde kırılmış beton kaldırım taşlarına bakıp, “Çankaya Belediyesi bu caddeye neden bakmıyor?” diye düşünürdüm hep. Kaç kez takılarak düşme tehlikesi atlattım, kaç kez düşenlere tanık oldum.
Ankara Malatyalılar Derneği o zaman İzmir Caddesi'nde idi. Bir gün dernekte bu kaldırımla ilgili düşüncelerimi anlattım. Çankaya Belediyesi'nin bu caddeyi neden ihmal ettiğini sordum. Hemşerimiz Fevzi Özmen, “Bakmaz” dedi. Hayret etmiştim, “Neden bakmaz?” dedim. “Caddelerin bakımı Büyükşehir Belediyesi'ne ait” dedi. Sonra, “Zaten herkes öyle sanıyor” diye ekledi.
Malatya'dan yeni gelmiştim ve Büyükşehir Yasasını da bilmiyordum. Ancak konuyu çok ilginç buldum.
Büyükşehir Belediye Yasası ile iş alanı açılmış olmanın ötesinde büyükşehir olmanın çok da önemli bir konu olmadığını düşündüm. Bazılarının deyimi ile istihdam yaratmak gerçekleştirilmiş, üretim ekonomisi yerine getiririm ekonomisi düşünülmüş...

(Malatya Söz, 9 Nisan 2019)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder