Gözlerime Bakma Ne Olur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gözlerime Bakma Ne Olur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mayıs 2016 Pazartesi

“Gözlerime Bakma Ne Olur” Yayınlandı

“Gözlerime Bakma Ne Olur” Yayınlandı

Yeni Kapak (2020)
Gözlerime Bakma Ne Olur

Gözlerime bakma ne olur
Bana anımsatma yitmişliğimi
Yalnızım koca şehirde
Bırak, yalnız kalayım
Bana anımsatma kimsesizliğimi

Süleyman ÖZEROL
1972 – Urfa

ŞİİR BİR SOLUKLANMADIR

İlkokulda başlayan şiir tutkum Akçadağ İlköğretmen Okulunda daha da belirginleşti. Babamdan oldukça etkilendim yazma konusunda. Onun askerlikte tuttuğu günlükler, şiirler, öyküler, anılar benim de onun gibi hareket etmeme etken oldu. 1971 yılında okulda resim-iş dersinde bir defter yaparak yazdığım şiirleri, öyküleri, anıları, makaleleri, alıntıları yazdım, resimler de yaptım. Bununla birlikte okul yaşamımda Garip şiir akımından özellikle Orhan Veli Kanık’ın kısa şiirlerini seviyordum. Cumhuriyet için, “En Büyük Düğün” demişim. Köylü kökenli olmamdan kaynaklanıyor olmalı ki; “Köylü” başlığı altında, “Bu yurdun efendisi/Köylüdür ta kendisi” diye bir şiir yazmıştım. Diğer yandan insan ve ağaç özdeşliğine dikkat çekmişim. 1971, darbe, ülkemiz Türkiye ve Atatürk… Anadolu, uygarlıklar yurdu, cömert, cennet…
On dokuz yaşında öğretmenim ve Urfa Yetiştirme Yurdunda görevliyim. Daktilo da var, yazıyorum durmadan ve kaydediyorum. Bazı şeyler yıkılıyor, yok oluyor, yok ediliyordu ve ters sayış yaptım kötülüğe karşı. Duygusallık başka bir şey… Doğa, hayvanlar… Bir yanımız kırsala bağlı demiştik ya… Milliyetçi Cephe dönemi, kargaşa, anarşi… Ve selam salıyorum ülkeme, özgürlüğe…
1975-1981 Kısas, öğretmenlik ve okul müdürlüğü, yoğun bir yaşam, derken sürgün; Siverek… Siverek yeniden yazmamda etkili oldu. Yöneticilikten alınmıştım, sorumluluğum azalmıştı, yeni bir yerdeydim ve edebiyatla, müzikle yeniden uğraşmaya başlıyorum. Yeni bir çevre ile birlikte yeniden şiir yazmaya başladım.
1972’de yazdığım birçok şiiri yeniden düzenledim. Bu şiirlerden, “Bir Gün Uyandığında”, Antoloji Şiir Dergisinin Kasım 1981 sayısında yayınlandı.
Seksenli yıllarda 1983 yılında başladığım kendi köyüm ile ilgili çalışmamdan dolayı köyümü anlatan birkaç şiirin dışında pek de şiir yazmamışım. Şiire yönelmem iki binli yıllarda oldu daha çok. Hem köyüm Ballıkaya hem de duygusal tavırlardan kaynaklanan şiirler çıktı ortaya…
Şiir tutkumdan dolayı bir zamanlar radyo ve televizyon programlarına katıldım, programlar yaptım. Gazete, dergi çıkardım, yayın organlarında şiirler yayınladım. Ankara’da çok sayıda şiir ve müzik dinletilerine katıldım, hala da katılıyorum. Çünkü Ankara’ya gelince halk ozanları ile iletişimim de etkili oldu bunda elbette. Dolayısıyla ölçülü şiirlerimden seçmeler yaparak “Ah İle Âmânı Dağlara Saldık” adıyla yayınladım. Bu kez ölçüsüz şiirlerimi yine 80 sayfalık bir kitap olarak “Gözlerime Bakma Ne Olur” adıyla sunuyorum.
Anıya Benzer adını verdiğim günlük anı-deneme notlarımda şunları yazmıştım:
“Tüm güzel şiirleri seviyordum. Şiir bir soluklanmadır bence. Şiiri yazandan çok okuyan soluklanır. Şiir okuyan insanın tüm heyecanı bir noktada toplanır. Göz, dil, gırtlak, kalp, sinir sistemi, damarlar, mide solunum sistemi hep birlikte hareket halindedir. Duygu ve düşünceler de ayrı bir özellik gösterir. Hele şiir yalın ve akıcı ise insan daha bir zevk alır okumaktan. Ancak şiirde yabancı dillerden etkiler varsa bu heyecan, bu birliktelik, bu zevk yerini aksaklığa, yanlış okumaya, kekemeliğe, pepemeliğe bırakır…”
Özellikle şiirin temellerini “sevgi”nin oluşturduğunu, insan ve doğa sevgisinin bu temelde çok önemli bir yet tuttuğunu belirterek iyi okumalar dilerim.
Saygılarımla…

Süleyman ÖZEROL

Ankara 2016