26 Ocak 2021 Salı

Kâğıtla Söyleşelim Dedik

Kâğıtla Söyleşelim Dedik

Geçenlerde genç bir tanıdığım, "Defterim ile söyleşiyorum" diye yazdı bana. Ben de bir zamanlar kağıtla söyleşmeyle ilgili şiir-yazımı anımsadım. Defterimi karıştırdım, buldum ve kendisine gönderdim, okudu.

Üç gün beş gün sonrasının
Sorunlarını düşünseydik yetecekti bize
Ancak
Üç beş yıl daha fazla yıl sonrasını
Düşünmeye başladık
Çıkmaza girdik düşündükçe
İyiye giden bir şey yoktu
Sorunlar düğümlendi boğazımıza
Söyleyemedik

Yanlışlıklar yolsuzluklar haksızlıklar oldu
Söyleyemedik
Namus vicdan konuları oldu
Onurumuz kırıldı
Söyleyemedik

Ve elimize aldık kalemi
Kâğıtla söyleşelim dedik
Kâğıtla söyleşelim dedik
Kâğıtla söyleşelim
Kâğıtla
Dedik

Malatya, 8 Eylül 1985


1985 yılında yazmışım defterime ve kağıtla söyleşmeye kadar vermişim.
Çünkü 1983 yılından itibaren derlediğim yazıları düzenleyip, daktilo ettiğim zamanlardı. ilkokuldan itibaren kendimce yazdığım, hatta bazıları bir yerlerde yayınlanmış olan şiirlerimi o zaman 1971 yılında Akçadağ İlköğretmen Okulunda iş dersinde yaptığım deftere yazmaya devam ediyordum.
1988 ve 1989 yıllarında Görüş gazetesinde yayınlanan 'Yenilenen Köy Ballıkaya' yazı dizisine temel oluşturan 80 sayfalık dosyam o zaman oluştu. Bugün 400 sayfaya yakın bir kitap bütünlüğünde basılmayı bekliyor.
'Bir gün Uyandığında' şiir kitabı denemem, Televizyonu Nasıl Buldum adlı ilk kitabımın, yıllar sonra Hüseyin ile birlikte çalışması sürdürdüğüm ve 204 yılında basılan 'Arguvan Türküleri/Halkbilimsel Bir Araştırma Denemesi', Aşık Yoksuli ile ilgili çalışmalarım ve daha birkaç kitap çalışmamın temeli o zamanlarda atıldı.
Hala kağıtla söyleşmeyi, sonra da bilgisayar dene araca, daha sonra internet ortamı ile gazete, dergi, kitap gibi basılı araçlara kaydetmeyi ve de 'Kaydetmezseniz kaybedersiniz' diyerek kalıcı kılmayı sürdürüyorum. 
Yazanların, çizenlerin defter kağıt ile söyleşmesini ve kaydetmesini öneriyorum.
Saygılarımla...

3 Ocak 2021 Pazar

İnsanın Her Zaman Yaşamında İlginç Şeyler Vardır

İnsanın Her Zaman Yaşamında İlginç Şeyler Vardır

Merhaba, 
Ne demiştim bir mektubumda?
“Her mektubuma “Merhaba” diye başlarken, hitap ettiğim kişileri farklı görebilirsin. Ancak tüm mektuplarımın sana olduğunu belirtmeliyim. Mektuplarımı okusan da okumsan da yazacağım.”
Sana yazmayalı yine uzun zaman oldu. Hep yazmak istedim, ancak dünya hali işle; oldukça yoğun bir yaşam döngüsü var. Virüs salgını bir yandan, günlük yaşamın akışı bir yandan ve diğer konular, derken zaman geçiyor. Bazen unutkanlık da oluyor ve yapılacaklar günler sonrasına kalabiliyor.
İnsanın her zaman yaşamında ilginç şeyler vardır. Bazı yazarlar bu ilginçlikleri öykü, tiyatro, anı ya da roman tarzında dile getirerek bu tür olayları yaşayanlara bir anımsatma yaparlar. Böylelikle pek çok insanda içten bir gülümseme duygusu yaratırlar. Bu bazen de acı bir duygusallık yaşamaya ya da kahkaha ile gülmeye neden olabilir.
Sana bu mektubumda sahibi ve yazı işleri müdürlüğünü yürüttüğüm Hekimhan dergisinden kısaca söz ettikten sonra 12. Sayısı ile ilgili yaşananlardan söz etmek istiyorum.
Biliyorsun 2018 kışından buyana her şeyi ile Hekimhan’ı kapsayan bir dergi çıkarmaya başladım. Dergiyi satmaktan çok belgelemek amaçlı çıkarmak, kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarımını sağlamak amacındayım. Dergiyi aynı zamanda bir imece çalışması olarak düşünüyorum ve bu amaca ortak olan tüm abone ve okurlara teşekkür ediyorum.
Üç yılı tamamladık ve 2021 yılının Şubat ayında çıkarılacak olan 13. sayısından itibaren dergimize daha iyi ve yeni bir biçim vererek ve tüm işleri tek elden yürüterek sizlere ulaştırmaya çalışacağım.
Kasım ayında çıkan derginin 12. sayısını gruplar halinde abonelere göndermeye başlarken bir yandan da 13. sayıyı düzenliyorum.
12 sayımızda Halil Kaynarca ağabeyimizin yakın zamanda aramızdan ayrılan Ahmet Çatal ile ilgili yazdığı yazıdan dolayı dergi istemleri doğdu. Diğer yandan 11. Sayımızda Hüseyin Çelik tarafından yazılan Sadık Uygun hakkındaki yazıdan dolayı kızı Özgür Uygun Aydın tarafından ve İğdir köyünden İsmail Gürbüz’ün yazısından dolayı oğlu Murat Gürbüz tarafından bir miktar dergi istendi. İstem doğrultusunda ek baskıya karar verdim. Kargo bildirimi gelince dergi gelecek derken, daha sonra baskıya verdiğim Akçadağ İlköğretmen Okulu fotoğraf kitabı çıktı paketten…
Bugün gelir, yarın gelir derken derginin Malatya'ya gittiğini öğrendim. İletişim kurdum ve aradığımda Samsun'da olduğunu söyleyen kişi, “Derginiz Ordu’ya gitmiş” dedi. Ordu'daki kişi ile iletişim kurdum. Telefona çıkan meslektaşım idi. Uygun zamanda kargoya vereceğini söyledi. Teşekkür ettim, Kendisine kitaplar göndereceğimi de yazdım.
Ve bugün (2 Ocak 2021) dergiler geldi…
Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Sulhi Dölek, Muzaffer İzgü gibi yazarların yapıtlarını anımsayınca girişte değindiğim gibi yaşantının yazarlar için örneklerle dolu olduğunu bir kez daha anımsadım.
Özellikle de Corona sürecinde bunların neden olduğunu tahmin etmişsinizdir. Paketlere adresler yazılırken yanlışlık olmuş ve böylelikle dergi Ankara, Malatya, Samsun, Ordu derken yeniden Ankara'ya döndü ve hafta içinde abonelerimize, istemde bulunanlara gönderilecek.
Dilerim bir gün önce bu virüs salgını etkisi biter de yaşam normale döner.
Sanırım şiir ve düzyazı çalışmalarını sürdürüyorsundur. Dergide yazı ve şiirlerini de görmek istiyorum.
2021 yılının daha iyi ve daha güzel geçmesi dileğiyle sağlıklı ve mutlu günler diliyor, selam ve sevgilerimi iletiyorum.