Feridun? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Feridun? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Haziran 2017 Cuma

Feridun ve Diğerleri

FERİDUN VE DİĞERLERİ

Her ne kadar oldukça eski bir zamandan söz etsem de günümüzde aynı durumda olanlar azalmadı...
11 Temmuz 2001, Çarşamba...
Saat 13.00’te köy garajından eşim ve oğlum Yazar’ı köyümüz olan Ballıkaya’ya gönderdikten sonra Karataş Gayret Matbaasına gitmek üzere Niyazi Mısri Caddesine yöneldim. Karakaş konağının karşısına geldiğimde Feridun’u çöp kutusunu karıştırırken gördüm. Yanından geçerken bir şeyler söyledi bana bakmadan. Anlayamadığım için yanına yaklaşarak, “Ne istiyorsan vereyim” dedim. “Sigaran varsa ver” dedi. “Var” diyerek elimi cebime attığımda kalmadığını gördüm, “Kalmamış, hemen alır gelirim” diyerek yanından ayrıldım. Defterimi matbaaya bıraktım, “Hemen geliyorum” diyerek çıktım. İlerideki bakkaldan sigara ve kibrit, matbaanın yanındaki fırından da yağlı ekmek alarak döndüm. Çöp kutusunun yanından ayrılmış, yeni inşaatın altındaki dükkanların önünde duruyordu. Bir çocuk elindeki ekmeğin yarısını bölerek verdi, almadı. Yaklaşarak elimdekileri uzattım, ekmeği almak istemedi. “Bunları da almalısın” dediğimde alarak başka dükkanın eğişine oturdu, ben de matbaaya döndüm.
Matbaaya geldiğimde Kenan Karataş konuğu ile oturuyordu. “Nereye gittin geldin?” diye sorduğunda durumu ve bildiğim kadarı ile Feridun’un öyküsünü anlattım. 

Nereden mi biliyorum öyküsünü?

Yirmi yıla yakın bir süreden beri İsmet Paşa ve Milli Egemenlik Caddelerinde görüyordum. Önceki yıl Ramazan ayında Milli Egemenlik Caddesinden aşağı inerken Soykan’ın işyerinin karşısında çöpleri karıştırırken görmüş ve orada bulunan fırından ekmek alarak vermiştim. Daha sonra yerel televizyonlardan birinde görüntüleri ve yaşamı ile ilgili bilgiler verilmişti. Gazetemizin muhabiri Gökhan Özdemir ise fotoğraflarını çekmiş, yaşamı hakkında bilgi edinmişti. Bu bilgileri şöyle not etmişim:

Feridun


Yetiştirme yurdunda kalmış, Sümer’de ortaokulu okumuş (Seksenli yılların başlarında), sevdalanmış, alamamış, kahrolmuş, divane olmuş. Hediye kabul etmiyor. Sessiz-sakin-zararsız. Şimdiye kadar olumsuz davranışı görülmemiş.
Feridun hakkında bazı bilgiler daha edindim. Yapılan televizyon programında yaşamı ile ilgili bilgilerin saptırılarak verildiği söylendi. Yukarıdaki bilgilerimiz doğrulanması ile birlikte ailevi sorunlardan bu duruma düştüğü anlatıldı. Annesi babası ayrılmış, kendisini alıp götürmemişler (Almanya’ya), annesi başka biriyle evlenmiş. Kernek Gazinosunda düzenlenen bir ses yarışmasında ilk dereceyi almış (Arabesk dalında olduğu sanılıyor).
35 yaşlarında olduğu ve ortopedik engelli olduğu bilinen Feridun hala yıllar önceki durumunda. Feridun mu aynı durumda olan?
Özellikle İnönü Alanı ve çevresinde, kentin bazı yerlerinde birçok Feridun var... bunların barınma-beslenme ve sağlık gibi temel sorunlarının diğer tüm yurttaşlar gibi giderilmesi konusunda yasal dayanaklardan yararlanmaları gerektiğine inanarak ilgililerin konuya el atmalarını diliyoruz.
Yetiştirme Yurdu-Huzurevi kapsamına girmeyen bu durumdaki insanlarımız için ne yapılması düşünülüyor acaba? Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesinde oluşturulması düşünülen (Sanırım 10 yıla yakın bir süredir düşünülüyor!) “Toplum Merkezleri” projesinde bu konunun değerlendirilmesi olasılığı var mıdır?
Diğer bir seçenek; Gaziantep Belediyesi tarafından gerçekleştirildiği söylenen yapılanma. Belediyemizin de bu konuda bir şeyler yapmasını bekliyoruz. *


* Malatya Yorum Gazetesi, 23 Temmuz 2001