8 Mayıs 2017 Pazartesi

SİTÜS İNVERSUS: TERS SİTE

SİTÜS İNVERSUS: TERS SİTE
TERS SİTE/Kalbi Sağda Atanlar


9 Aralık 2010 tarihinde Sitüs İnversus adını verdiğim kişisel sitemin giriş yazısındaki yazımı bazı eklemelerle sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bu sözcük, “Olması gereken yerde olmayan” anlamını taşır ve ilk yazıda bu öykü edilmiştir. Malatya Yorum gazetesinde yayınlanan bu yazının yanında 1999 yılında yayınlamış olduğum, “Televizyonu Nasıl Buldum?” adlı an-öykü kitabımda da aynı adı taşıyan anımda anlatılmaktadır. Burada anlatılan yalnızca kalbimin sağda oluşudur. Daha sonraki yıllarda diğer tüm iç organlarımın da yerini ters tarafta olduğunu öğrendim elbette…
Acaba dünyaya eleştirel gözle bakmam konusunda bu “ters” yanımın etkisi var mıdır acaba? Her ne olursa olsun ben bir insanım. Tüm insanların her birinin ayrı özellikleri olduğuna göre, benim de demek ki kendime göre özelliklerim var.
Situs inversus kısaca, ters konum, ters durum; Gerekli olan duruma karşıt, zıt anlamını taşır. Olması gereken yerde olmayan, ters kurulum, ters site… Doğuştan gelen ve dünyada bir iki milyonda bir rastlanan kalbin vücudun solunda değil de sağında bulunması durumudur. Bununla birlikte bütün organların sağ sol ekseninde yer değişmiş halde bulunması da olur. Bu durumun Latince adıdır Situs İnversus…
Bu derlemede situs inversus özelliği taşıyan bazı kişilerin bunu öğrenme öyküleri yer almaktadır. Her kişinin öyküsü kendine özgü ve ayrı özellik taşımakla birlikte ortak bir özellikleri var; situs inversuslar! Anatomik yapılarında, yani beden kurulumlarında var olan ters durum mutlaka okuyuculara ilginç gelecektir. Bununla birlikte öykülerin ilginçliğini de göreceksiniz.
Situs İnversuslardan korkmayın. Korkulacak bir şey yok. Ancak “Olması gereken yerde olmayan” organlar gibi, “olması gereken yerde olmayan” insanlar var. Situs İnversus, insana zarar vermezken bu tür insanlar her şeye zarar veriyor. Korkulacak olanlar onlardır.
Saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Kalbi Sağda Atanlardan Bazılarının Öyküleri 

(Ters Kurulmuş Bedenlerin Öyküsü)

2013 yılından buyana bu konuda kitap çalışmasının içine girdim ve bazı arkadaşların gönüllü olarak öykülerini anlatan yazıları geldi. Bunları belirli bir sayfaya ulaşınca yayınlamayı düşündüm. Var olan öyküleri 2016 yılında bastırdım.
Yeni baskı yapılacaktır. İlgilenenlerin öğrenme öykülerini göndermelerini bekliyorum.

Süleyman ÖZEROL
Ankara, 8 Mayıs 2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder