6 Mart 2017 Pazartesi

Değişmek İstemeyen Adam

DEĞİŞMEK İSTEMEYEN ADAM

Süleyman ÖZEROL/Araştırmacı-Gazeteci

Belediye otobüsüne elinde bastonu, başında külahı, kamburlaşmış, sakallı, kısa boylu bir adam bindi. Orta yerlerde oturan orta yaşlı birisinin yanına oturdu. Oturur oturmaz da yüksek sesle konuşmaya başladı yanındakiyle. Çın çın ediyordu sesi otobüsün içinde. O yaşına karşın güçlü ama anlaşılmaz bir sesle konuşuyor, bazen Kürtçe de katıyordu. Yanındaki adam ise oldukça yavaş sesle konuşuyor, arada bir yaşlı adamı onaylarcasına başını sallıyordu…
Bir süre sonra yolculardan bir bayan:
– Amca, biraz yavaş konuşur musunuz? Dedi.
Adam, konuşma hürriyetinin yanında başka hürriyetlerinin de kısıtlandığını düşünüyor olmalı ki, sesini iyice yükseltti:
– Sesimizi de mi keseceksiniz? Dedi, “de”nin üstüne basa basa.
Yolculardan bir başkası:
– Amca, hoca hanım doğru söylüyor. Biraz yavaş konuşursanız iyi olacak, dedi kibarca.
Adamın sözü biter bitmez seslendim;
– Aman amca bey, hiç değişmeyesin. En iyisi konuşmana devam et, dedim.
Adam sesini daha da yükseltti:
– Bu yaştan sonra ne değişeceğiz? Dedi.
– Aman amca bey, aman hiç değişmeyesin, dedim yeniden.
Sesini yavaşlatan adam yanındakiyle konuşmasını son durağa kadar sürdürdü. Ancak çın çın eden sesiyle değil…
“Değişmek istemeyen adam” diye düşündüm. Değişmek istemeyen adam… Demek ki adam halinden memnun ki değişmek istemiyor. Öyleyse, kendine göre davranışları oldukça olağan. Belki de adam içini boşaltıyor.
Hangi nedenle olursa olsun “değişmek isteyen adam” tipi çevresindekilerden tepki görmüştü. Çünkü değiştirmek istemediği davranışlarıyla onları rahatsız etmişti. Rahatsız etmesi bir yana, adamın değişmek istememesi, kendisiyle çelişik bir durum. “Yaşlı insan-okullu değilse bile-yaşam okulunun etkisiyle yaşam kültürü ve deneyimler edinmiş olmalı, ağır başlı, daha olgun olmalı” diye düşünüyoruz…
Adamın sesini özellikle yükseltmesinin bir başka boyutu daha var: karşıcılık! Ne demişti adam?
“Sesimizi de mi keseceksiniz?
Oysa sesini kesmek isteyen kimse yoktu onun. Demek ki adam “sesimizi de mi” derken başka şeylerden de yoksun bırakılmışlığını ifade ediyordu belki de. Kesin olarak bilemiyoruz ama şunlara dikkat çekmek isterim:
Adam; bir kadın tarafından uyarılmaya karşı.
Adam; değişmeye, yeniliğe, yenileşmeye karşı.
Adam; bilime, tekniğe ve sanata karşı…
Adam; eğitim çağdaşlık ve demokrasiye karşı.
Kısacası adam, “adam olmaya” karşı.
Yani insan’a…
Adamın zamanında değişmesi gerekirdi.


Malatya Yorum Gazetesi, 23 Haziran 1998 
(11 Ekim 1994 tarihinde yaşanmıştır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder